Amasya Gezilecek Yerler

Kaya mezarlarının hemen önünde bulunan Yalıboyu Evleri, Amasya'nın simgesel yapılarından biri olarak görülüyor. Yeşilırmak kenarında sıra sıra dizilmiş Yalıboyu Evleri, oldukça dik olan Harşena Dağı eteklerinin hemen bitiminde yer alıyor.

Amasya'nın bir diğer simgesel yapısı da Amasya Kalesi'dir. Yine Harşena Dağı'nda bulunun kaleyi görmek için bu kez dağın zirvesine doğru tırmanmanız gerekiyor. Eski Tunç Çağı'ndan kaldığı veya Pontus devleti tarafından inşa edildiği yönünde iki farklı iddia bulunmaktadır. Daha sonra Türk'ler tarafından pek çok kez restore edilen kalede Osmanlı döneminden kalma hamamları görmek mümkündür.

Yalıboyu Evleri'nde yer alan Hazeranlar Konağı, 1865 yılında yaptırılan konak, o dönemin Amasya Defterdarı Hasan Talat Efendi için inşa edilmiş. Konağı yaptıran kişi Hazeran Hanım olmasa da, konakta uzun seneler yaşadığı için tarihi konağın ismi bu şekilde kalmış.

1997 yılından beri müze olarak hizmet veren Hazeran Konağı, bugün etnografya müzesi olarak ziyaretçilerini kabul etmektedir. İçerisinde balmumu heykeller de bulunan Hazeran Konağı'nı alt katı ise sanat galerisi olarak kullanılıyor.

Amasya'nın, belki de Karadeniz'in en estetik yapılarından olan II. Bayezid Külliyesi, Yeşilırmak kenarında inşa edilmiştir. II. Bayezid'in tahta çıkmasıyla yapımına başlanan eser, 1486 yılında bitirilmiştir. Özellikle elle işlenmiş taç kapısı ile dikkatleri çeken külliyenin içinde geniş bir avlu ve camii yer alıyor.

Oldukça eski bir yapı olan Burmalı Minare Camii, 1242 yılında yapılmıştır. Derekocak Mahallesi'nde görebileceğiniz camii, burma deseniyle süslenmiş minaresiyle ilgileri üstünde topluyor. Necmeddin Ferruh Bey ve kardeşi Haznedar Yusuf tarafından yaptırılan camiinin ilk minaresi ise çok daha farklıydı. En başta ahşaptan yapılan minare, 1730 yılında çıkan yangın sonucu bozulunca restore edilmiş ve burma şeklinde süslenmiş.

Şehzadelerin sancağa çıktığı Amasya'da Şehzadeler Müzesi bulunmaması oldukça şaşırtıcı olurdu. Müze binası, 1986 yılında yıktırılan asıl binanının aslına uygun olarak 2007 yılında inşa ettirilmiş ve 2008 yılında da müze olarak ziyaretçi kabul etmeye başlamıştır. Müzenin alt katında tahta çıkamayan ama Amasya'da vali olan şehzadelerin heykelleri yer alırken üst katında tahta çıkan şehzadelerin heykelleri bulunmaktadır.

Amasya'nın tarihini daha iyi öğrenmek için Arkeoloji Müzesi, oldukça iyi bir fırsattır. 1980 yılından beri açık olan müzede 11 medeniyetten arkeolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir. Ayrıca müzede el yazmaları ve mumyalar da yer almaktadır. Toplamda 24 binin üstünde esere sahip olan Amasya Arkeoloji Müzesi, Mustafa Kemal Paşa Caddesi'nde yer alıyor.

Şehir merkezinde, Yeşilırmak kenarında yer alan Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Müzesi'nin binası 700 sene boyunca Amasya Bimarhanesi olarak kullanılmış, 1309 yılından itibaren Selçuklu ve Osmanlı'da hastalara bakılan ve tedavi edilen bir yer olmuştur. 2011 yılından beri müze olarak kullanılan bina, Atatürk Caddesi'nde yer almaktadır.

22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'nin okunduğu yer olan Saraydüzü Kışla Binası, 1944 yılında toprak kayması sebebiyle yıkılmış, daha sonra tarihi önemi bulunduğundan Amasya Valiliği'nce aslına uygun olarak yeniden inşa ettirilmiştir. 2009 yılından beri Milli Mücadele Müzesi olarak hizmet vermektedir. Binanın içinde tiyatro ve şiir dinletileri gibi programların yapıldığını da görebilirsiniz.

Amasya'nın 1914 yılında çekilen bir fotoğrafına uygun olarak hazırlanan Minyatür Amasysa Müzesi, ziyaretçilerine Amasya'nın 100 yıl önceki halini görme şansını tanıyor. 2010 yılından beri kapılarını misafirlerine açan müze, hareketli maketler ve ışıklandırmalarıyla da oldukça gerçekçi bir görünüm yakalıyor.

Amasya'nın doğal güzelliklerinden Borabay Gölü, Aynalı Göl ismiyle de biliniyor. Merkezden 60 kilometre uzaklıkta bulunan Borabay Gölü, yeşillikler içindeki görünüşüyle sizi kendisine hayran bırakacak. Burada çadırlarda veya bungalov evlerde kamp yapabilirsiniz.

Bir milli park olan Yedi Kuğular Kuş Cenneti, Amasya şehir merkezine 30 km uzaklıkta yer alan, adeta cennetten bir parça gibi mükemmel güzelliğe sahip bir alan. 35' yakın kuş türünü gözlemleyebileceğiniz milli park, 1989 yılından beri mesire alanı olarak da hizmet veriyor.

İsmini Ferhat ile Şirin hikayesinden alan Ferhat Su Kanalı'nın tarihinin Helenistik ve Erken Roma dönemlerine kadar gittiği düşünülüyor. Dışarıdan sadece 2 kilometresi görülen tarihi su kanalı, aslında 6 kilometre uzunluğunda.

Merzifon ilçesinde yer alan Bedesten, şehir merkezinden 49 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Gazimahlup Mahallesi'nde yer alan bedestenin tarihinin 17. yüzyıla kadar gittiği düşünülmektedir. Bugün bedesten içinde pek çok dükkan ve restoran bulunmaktadır.