Ankara Gece Hayatı | Barlar | Eğlence Mekanları

Hem yöresel, hem de çeşitli kültürlerden yemekleri tadabileceğiniz Ankara restoranlarının hangileri olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Hizmet sektörünün büyük gelişme gösterdiği Ankara'da çok sayıda restoran ve kafe bulunmaktadır. Yine de, bu restoranlardan en kalitelerini denemeniz, Ankara mutfağı hakkında doğru bir izlenim edinmenizi sağlayacaktır. En sevilen Ankara restoran/kafelerini öğrenmek için listeye göz atabilirsiniz.

Ankara'da konaklayabileceğiniz çok sayıda, kaliteli ve misafirperver otel bulunuyor. Hizmet sektörünün oldukça gelişmiş olduğu Ankara'da otelcilik de aynı oranda gelişme göstermiştir.

Oldukça canlı bir sosyal hayata sahip olan Ankara'da yıl içinde çok sayıda festival ve fuar düzenlenmektedir. Ankara'da düzenlenen etkinliklere katılarak gezinize renk katabilir, dolu dolu bir seyahat gerçekleştirebilirsiniz.

Alışveriş merkezleri konusunda oldukça zengin olan Ankara'da hem eğlenebileceğiniz, hem de alışverişinizi yapabileceğiniz çok sayıda AVM bulunuyor.

Ankamall AVM, Ankara'nın en büyük ve kapsamlı alışveriş merkezi olarak öne çıkıyor. Akköprü'de yer alan Ankamall AVM'ye otobüs, metro veya dolmuşla ulaşabilirsiniz. Buraya metroyla gelecekseniz, Kızılay yönüne giden metroya binmeniz ve Akköprü'de inmeniz gerekmektedir.

Ankara'nın en eski alışveriş merkezlerinden Atakule, yenilenen haliyle ziyaretçilerini bekliyor. Uzun bir süre kapalı kalan AVM, ikonik kulesi ve seyir terasıyla yediden yetmişe herkesin ilgisini çekiyor.

Karum AVM, içerisinde seçkin markaları barındıran bir alışveriş merkezidir. Sheraton Oteli'n hemen yanında yer alan Karum'un çimleri de kendisi kadar ünlü. Özellikle bahar ve yaz aylarında Karum çimlerinde zaman geçiren gençleri görebilirsiniz.

Size Ankara gezinizi hatırlatacak hediyelik eşyalar almak isterseniz, Hamamönü'ne uğrayabilirsiniz. Burada yer alan küçük dükkanlardan pek çok el işi hediyelik alabilir, sevdiklerinize götürebilirsiniz. Aynı şekilde Ankara Kalesi'nin eteklerinde açılan Samanpazarı'ndan da hediyelikler alabilirsiniz. Samanpazarı'nda yer alan Pirinç Han'a mutlaka uğramalısınız. Buradan antika eşyalar ve çeşitli bakır işi hediyelikler alabilirsiniz.

Ankara, gri binalarla dolu bir şehir gibi görünse de, gerçek aslında çok farklı. Paleolitik Çağ'da beri yerleşim yeri olmuş Ankara'da büyük bir kültürel ve tarihi birikim bulunuyor. Tarihi noktaların yanı sıra Ankara'da gezilebilecek pek çok göl ve park var.

Ankara'ya geldiğinizde şehrin meşhur lezzetlerinden de tatmanızı öneriyoruz. Özellikle çevre illerden çok fazla göç alan Ankara'da değişik yörelerin yemeklerini bulmak da mümkündür. Bununla beraber, bir metropol olarak Ankara'da dünya mutfağından örnekleri sunan çok sayıda lokanta ve fast food restoranı bulunmaktadır.

Ankara gezinizi planlarken hava şartlarını da göz önüne almanız doğru olacaktır. Yazları bunaltıcı, kışları ise karlı Ankara hava durumu istediğiniz gibi gezmenizi engelleyebilir. İç Anadolu'nun hemen her yerinde olduğu gibi Ankara'da da karasal iklim görülmektedir. Bu nedenle kışları karlı ve oldukça soğuk geçerken, yazları sıcaklıklar sizi yıldırabilir. Ankara'yı ılıman havalarda gezmek için Nisan-Haziran arası veya sonbaharda buraya gelebilirsiniz.

Mayıs sonları ve Haziran ayında 'kırk ikindi' yağmurlarına denk gelebilirsiniz. İç Anadolu'da sıklıkla görülen bu yağışlar, yaz başında, neredeyse bir ay boyunca öğleden sonraları düşmekte ve kısa süre içinde bitmektedir. Bu nedenle Haziran'da Ankara'nın sıcak havasına güvenmemeli, yanınıza mutlaka şemsiye almalısınız.

Türkiye'nin en kalabalık ikinci şehri olan Ankara, 1923 yılından beri başkentlik yapmaktadır. Başkent olmasından önce fazla gelişme göstermeyen Ankara, 1923 yılından sonra hızla göç almıştır. Bugün, Ankara nüfusu altı milyon kişiye yaklaşmıştır. Başkent olmadan önce şehir ekonomisinde tarım öne çıkarken, başkent olduktan sonra burada sanayi ve hizmet sektörleri gelişme göstermiştir. Ankara toprakların tarım ve hayvancılık hala yapılsa da, birincil geçim kaynağı sanayi, hizmet ve ticaret haline gelmiştir. Ankara'da üniversite diplomasına sahip kişi sayısı, Türkiye ortalamasının iki katıdır. Ankara'nın, en fazla üniversiteye sahip şehir olduğu da düşünülürse bu durum daha iyi anlaşılabilir.

Ankara'nın tam olarak ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu, buraya yerleşen ilk insanların kimler olduğu maalesef bilinmemektedir. Fakat, Ankara tarihi Yontma Taş Devri'ne kadar izlenebilmektedir. Arkeolojik araştırmalar, Ankara'da toplu halde yaşamın izlerini Cilalı Taş ve Bakır Çağı'na kadar götürmüştür. Ankara'da izine rastlanabilen ilk devlet Hititler olmuştur. Hititlerin (veya Etilerin) Ankara'da yerleşik düzeni başlattığı düşünülmektedir. Bugün Hitit devletinin izleri Ankara'da hala görülebilmektedir. Sıhhiye Meydanı'nda yer alan ve Hitit Güneş Kursu Anıtı, bunun en güzel örneklerindendir. Hitit Güneş Kursu bir dönem Ankara'nın şehir sembolü olarak da kullanılmıştır. Hitit egemenliğinden sonra Ankara, Friglere geçmiştir. Ankara isminin de Friglerden kalmış olduğu düşünülmektedir. 'Ankara' adı, gemi çapası anlamına gelen Ankyra kelimesinden gelmektedir. Ankara'da ilk önemli şehirleşmeyi Frig Kralı Midas'ın başlattığı kabul edilmektedir. Bugün Kral Midas'ın babası için yaptırdığı mezar Polatlı'da, Gordion Antik Kenti'nde görülebilir.

Ankara'da Friglerden sonra sırasıyla Lidyalılar, Persler, Makedonlar ve Galatlar hakimiyet kurmuştur. Büyük İskender'in de bir dönem buraya yerleştiği bilinmektedir. Galatya, Roma egemenliği altına girdikten sonra Ankara da Roma'ya geçmiştir. Roma'nın ayrılması ile tüm Anadolu gibi Ankara da Bizans sınırları içinde kalmıştır. 1073 yılına kadar Bizans hakimiyetinde kalan şehir, bu yılda Selçuklularca alınmıştır ve bölgede Türk egemenliği başlamıştır. Milli Mücadele döneminde oldukça büyük bir rol üstlenen Ankara'da 1920 yılında TBMM'nin kurulması ile şehrin önemi artmıştır. Milli Mücadele'nin yönetildiği merkez olan Ankara'ya 1923 yılında resmen başkentlik statüsü verilmiştir.